Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, şunları söyledi: “Enflasyonun 2025'te yüzde 20'nin altında, 2026'da ise tek haneli enflasyona ulaşması için programımızı kararlı ve koordineli bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz. Para politikalarının yanı sıra maliye ve maliye politikalarıyla da hedeflerimize ulaşacağız. yapısal reformlar”.
Başkan Yardımcısı Yılmaz'ın açıklamaları şöyle:
Güncel ekonomik sorunlar ve yakın geleceğin değerlendirilmesi
Geçtiğimiz yıl Orta Vadeli Program (OVP) hazırlık sürecinde; İşçi ve işveren temsilcileriyle yaptığımız istişarelerde üzerinde mutabakata varılan önerilerden biri de vergi adaletini güçlendirmek amacıyla doğrudan vergilerin payının artırılmasıydı.
Eylül 2023'te açıklanan OVP'de bu politikamızı resmi belgemize dahil ederek kamuoyuyla paylaştık.
Bir süredir hazırlanan ve etki analizleri tamamlandıktan sonra TBMM'mize sunulacak olan vergi mevzuatı taslağı da esas itibarıyla bu politikayı yansıtıyor.
Teknik çalışmalarda doğal olarak çeşitli alternatifler değerlendirilmektedir. Çalışma tamamlanıp resmi teklif haline gelmeden yapılacak her türlü yorum spekülasyondan öteye gidemeyecektir. Bu bağlamda kaynakları şeffaf olmayan haberlere ve yetkili kişiler dışında kişi ve kurumların yayınladığı paylaşımlara itibar etmemeniz gerekmektedir.
Etki değerlendirmesinde temel çerçevemiz; Mali adaletin artırılmasıyla enflasyonist yan etkilerin önlenmesi, gelir dağılımının korunması, yatırımın, istihdamın, üretimin ve ihracatın korunması amaçlanıyor.
Harcama ve gelir tedbirleriyle bütçe dengelerinin iyileştirilmesi, haziran ayında başlayacak enflasyondaki düşüş sürecini destekleyecek ve yıllık bazda trilyonlarca lirayı bulan deprem harcamaları başta olmak üzere kamu harcamalarının sağlıklı kaynaklarla finanse edilmesine olanak sağlayacak. Dolayısıyla kamunun borçlanma gereği ve faiz giderleri azalacak.
Geçen yılın ortasında bütçe açığının milli gelire oranının 2023 yılı için yüzde 10 civarında olacağı tahmin edilirken, aldığımız tedbirlerle başarı yüzde 5,2 oldu. Geçici deprem harcamaları hariç bütçe açığı oranı yüzde 1,6 oldu. 2024 yılı başında milli gelirin yüzde 6,4'ü oranında olacağını öngördüğümüz bütçe açığının, yıl sonunda geçen yılın oranına yakın seviyelerde olmasını bekliyoruz. 2025 yılında depremle ilgili harcamaların azalacağı, bütçe açığımızın çok daha alt seviyelere ineceği bir döneme gireceğiz.
Bütçe açığını azaltırken dış dengemizi de iyileştiriyoruz.
12 aylık mal ihracatımız 260 milyar doları aşarken, yılsonuna kadar 60 milyar dolara ulaşmayı hedeflediğimiz turizm gelirleri başta olmak üzere hizmet ihracatımız da artmaya devam ediyor. Geçen yıl milli gelirin yüzde 4'ü seviyesinde olan cari açığa ilişkin 2024 beklentimiz yüzde 2-2,5 civarında. Dış finansmana erişim ve döviz kuru istikrarı arttıkça dövize olan ihtiyacımız azalıyor.
Nisan ayında %8,5'e düşen işsizlik oranımız Aralık 2012'den bu yana en düşük seviyesinde. 2024 yılının ilk çeyreğinde %5,7'lik büyüme ile programımız doğrultusunda tüketimin katkısı azalırken, daha dengeli bir yapı oluşuyor. Dış talebin olumlu katkı sağladığı bir bölge.
Bu yıl eylül ayında dinamik bir planlama yaklaşımıyla güncelleyeceğimiz OVP'de politika çerçevemiz ve temel yaklaşımımız korunacak, dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeler ışığında sayısal değer ve tahminler yeniden şekillenecektir. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da teknik bilgilerin yanı sıra ilgili tüm tarafların görüş ve önerileri de katılımcı bir yaklaşımla değerlendirilecek.
Büyümenin, ihracatın ve istihdam artışının devam ettiği sağlam zeminde, bütçe açığı ve cari açık azalıyor, rezervler ve risk göstergeleri iyileşiyor; Haziran ayından itibaren aylık ve yıllık enflasyon oranlarında ciddi bir düşüş göreceğiz. Enflasyon oranındaki düşüşün Temmuz-Eylül döneminde baz etkisinin de katkısıyla hızlanarak yılsonunda Merkez Bankası'nın tahminlerine yaklaşacağını öngörüyoruz. 2025 yılında enflasyonun yüzde 20'nin altında, 2026 yılında ise tek haneli enflasyon hedefine yönelik programımızı kararlı ve koordineli bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz. Para politikalarının yanı sıra maliye politikaları ve yapısal reformlarla hedeflerimize ulaşacağız.
OVP'de açıkladığımız 7 öncelik başlığı altında 81 reform tedbirini ilgili kurumlarımızla birlikte yakından takip ediyoruz. Bu düzenlemelerin 20 tanesi ilk çeyrek itibarıyla tamamlandı.
Temel amacımız, enflasyonu düşürdüğümüz bir ortamda istikrarlı ve kapsayıcı bir büyüme yaklaşımı benimsemek; Yeşil ve dijital dönüşüme dayalı bir kalkınma stratejisiyle yatırımları desteklemek, verimliliği artırıcı yapısal reformları ilerletmek, teknolojik yeniliklerle rekabet gücümüzü artırarak ihracatımızı geliştirmek ve refahtaki kalıcı artışı geniş bir toplumsal kesime yansıtmaktır.
İzlediğimiz politikaların yarattığı “mali alanı” ağırlıklı olarak reel ekonomiyi güçlendirmek ve nitelikli yatırımlarla kalıcı toplumsal refahı artırmak için kullanacağız.
Hiçbir vizyon, plan, program önermeden boş ve aldatıcı popülist söylemlerle hareket edenlerin başvurulacak çözüm olmadığını ülkemizin tarihi tecrübesinden ve küresel örneklerinden çok iyi biliyoruz. Daha açıkçası programımızın olumlu etkileri bu tartışmaları zayıflatacaktır.
Gerçekçi ve güvenilir bir politika setinden bahsetmenin asgari şartı “nasıl yapacağınızı” ve “ne yapacağınızı” ortaya koymaktır. Ülkemizde genel siyaset tarzının bu yönde gelişmesini canı gönülden temenni ediyoruz. Her türlü yapıcı eleştiri ve öneriye açık olduğumuzu bilmenizi isteriz.
Dünya genelinde ekonomik aktivitenin tarihi ortalamaların altında olduğu, bölgemizde jeopolitik olumsuzlukların yoğun yaşandığı, tarihimizin en büyük felaketinin yaralarının sarıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu koşullara rağmen elde edeceğimiz başarı, ülkemizi uluslararası alanda farklı bir seviyeye taşıyacaktır.
Ülkemiz için altın değerindeki dört yıllık seçimsiz dönem, siyasi ve toplumsal sahiplenmeyle birleştiğinde tarihi bir fırsat penceresi yaratıyor.
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak tüm çabamız, Sayın Cumhurbaşkanımızın tecrübeli ve dirayetli liderliğinde, siyasi istikrar ve güven ortamında, ülkemizin ve milletimizin önümüzdeki dönemde daha müreffeh, daha güçlü bir geleceğin inşası hedefindedir. Türk yüzyılı. .