Filistin'in ticari başkenti Nablus, İsrail'in 12 Ekim 2022'den bu yana uyguladığı sıkı abluka nedeniyle büyük ekonomik zarara uğradı.
11 Ekim 2022'de, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde Filistinlilerden ele geçirilen topraklar üzerinde kurulan yasadışı “Shavei Shomron” yerleşim yerinin yakınına düzenlenen silahlı saldırıda bir İsrail askeri hayatını kaybetti. Saldırının sorumluluğunu kendisine “Aslan İni” adını veren Filistinli grup üstlendi.
İsrail, “Aslanların İni” grubunu tasfiye etme bahanesiyle yaklaşık 200 bin kişinin yaşadığı Nablus şehrini abluka altına aldı. İsrail ordusu, Gazze'de saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana kente uyguladığı ablukayı daha da sıkılaştırdı.
Batı Şeria'nın en büyük şehirlerinden biri ve Filistin ekonomisinin can damarı olan Nablus'ta ticari faaliyetler kuşatma nedeniyle sekteye uğradı. Kuşatma kentte yaşayanların ekonomisini ve günlük yaşamlarını olumsuz etkiledi.
İsrail ordusunun tüm girişleri kapattığı ve etrafına askeri kontrol noktaları kurduğu kent, bir açık hava hapishanesine dönüştü.
Kentte yaşayan Filistinliler, iş ya da başka nedenlerle kentten ayrılmak ya da kente dönmek için İsrail güçlerinin kurduğu kontrol noktalarında saatlerce beklemek zorunda kalıyor.
“Filistinliler şehre girip çıkmak için saatlerce kuyrukta bekliyor”
Nablus kentine her giriş ve çıkışta askeri kontrol noktalarından geçmek zorunda kalan Filistinliler, saatlerce uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalıyor ve İsrail güçleri tarafından aranıyor.
Kentin batı kesimindeki Deyr Şeref kontrol noktasında kuyrukta bekleyen Filistinli nakliyeci Ahmed Nebil, AA muhabirine, kontrol noktalarında her gün bu sorunla karşılaştıklarını ve uzun süre orada beklemek zorunda kaldıklarını söyledi.
Nebil, şöyle konuştu: “Bazı günler Nablus'tan çıkmak için 3 saate yakın bu kuyruklarda bekliyoruz. Abluka nedeniyle ekonomik durum çok ciddileşiyor. Maddi kayıplarımızın yanı sıra bedensel ve ruhsal olarak da yoruluyoruz.” dedi.
Ekim 2022'den bu yana kuşatma altında olan kentte durumun, özellikle İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim'den sonra Batı Şeria'da gerilimin artmasıyla daha da zorlaştığını söyleyen Nebil, şöyle devam etti:
“Nablus son derece önemli bir şehir. Sanayinin merkezi sayılıyor. İsrail şehre giden yaklaşık 30 ana ve tali yolu toprak bariyerler ve kapılarla kapatıyor. Şehre girişe yalnızca İsrail gözetiminde 4 askeri kontrol noktasından izin veriliyor.”
Nablus'tan bir yere gitmek istediklerinde hem zaman hem de maliyetin arttığını belirten Nebil, “Vatandaşlar askeri kontrol noktaları nedeniyle ulaşım masraflarında yüzde 30 ila 40 daha fazla para ödüyor, yakıt tüketimi ise yüzde 100 artıyor” dedi. dedi.
“Vatandaşlar biriktirdikleri altın ve dinarları günlük ihtiyaçları için takas ediyor”
Nablus Sanayi ve Ticaret Odası genel sekreteri İyad el-Kerdi, şunları söyledi: “Nablus şehri, İsrail askerlerinin istediği zaman açıp kapattığı büyük bir hapishaneye dönüştü.” dedi.
Tüm göstergelerin büyük bir ekonomik kayba işaret ettiğini belirten Kerdi, vatandaşların günlük ihtiyaçlarını karşılamak için biriktirdikleri altın ve dinarları takas ettiklerini söyledi.
Kerdi, şöyle konuştu: “Nablus'ta ekonomik döngü yüzde 70 azaldı, işsizlik oranı yüzde 60'a ulaştı. İşyerleri kapanıyor. Akaryakıt, sebze, meyve ve şarküteri satışlarında, elektrik ve su tüketiminde düşüş var. Tümü Bu da ekonomik durumun kötüleştiğini gösteriyor.” dedi.
Kontrol noktalarında uzun süre güneşte beklemek nedeniyle Nablus'a giren ve çıkan malların yüzde 20'sinin zarar gördüğüne işaret eden Kerdi, şöyle konuştu: “Askeri kontrol noktaları nedeniyle Nablus'a gelen ziyaretçi sayısı günlük 120 binden 20 bine düştü. ” dedi.
Nablus'un İsrailli Araplar gibi en önemli ziyaretçi gruplarından birini kaybettiğini belirten Kerdi, “Zararın aylık 15 milyon şekel (yaklaşık 4 milyon dolar) olduğu tahmin ediliyor.” dedi.
Kerdi, otel ve büyük restoran gibi önemli turistik tesislerin faaliyetlerinin tamamen durdurulduğunu kaydetti.
“Askeri kontrol noktaları şehri büyük bir hapishaneye çeviriyor”
Ayakkabı mağazası sahibi Muhammed el-Esmer, şunları söyledi: “Durum çok kötü ve pazarlar neredeyse boş. Askeri kontrol noktalarının varlığı, şehri boğmak ve büyük bir hapishaneye dönüştürmek anlamına geliyor. İsrail ordusu kontrol ediyor ve izliyor. Bu, hareketi engeller.” dedi.
Nablus şehri ve Eski Şehir bölgesindeki çarşıların neredeyse boş olduğunu belirten Esmer, eskiden Batı Şeria ve İsrail'deki tüm şehir ve kasabalardan Filistinlilerin Nablus'ta alışveriş yaptığını ancak bugün buraya sadece eski moda malların girebildiğini söyledi. .
Nablus şehrinin orta kesimindeki bir çarşıda esnaf olan Basim Avvad, “Durum çok kötü ve yaklaşık iki yıldır istikrar sağlanamadı. Ticaret neredeyse durdu.” dedi. dedi.
Geçtiğimiz iki yıl boyunca İsrail, Eski Nablus Şehri'ne ve şehirdeki Balata, Eski Asker, Yeni Asker ve Ayn Beyt el-Maa adlı dört kampa defalarca baskın düzenledi.
İsrail askerlerinin Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus kentinde 9 Ekim'de ateş açması sonucu 4 Filistinli hayatını kaybetti.